27 Mayıs 2010 Perşembe

23 Mayıs 2010 Pazar

Tıklanmayı başaran banner reklamı yapmak zor mu?

Dijital bir kampanyayı duyurmak için, herkesten farklı bir banner reklamına ihtiyaç olduğu kesin. Hele de bir ürün veya hizmet satmaya çalışıyorsanız. Son dönemde, yaptığı işlerle farkı farkettiren eticaret sitelerinden http://www.tatilsepeti.com/ , geleneksel ve dijital mecralarda yaptığı reklam çalışmalarıyla adından söz ettirmeyi, fark yaratmayı başarıyor.


Günümüzde, yeni bir marka yaratmak, deveye hendek atlatmaktan daha güç. Tatilsepeti.com, metro içi, otobüs giydirme, stratejik noktalarda duvar giydirme ( Beşiktaş-Üsküdar-Kadıköy vapur hattını kullananlar beni anlayacaklar.), internetten alışveriş yapanlara yönelik kanalları seçerek televizyon reklamı verme konusunda gerçekten başarılı işlere imza attılar ve bu bağlamda, sadece kendi sitelerine değil, e-turizmin gelişmesine de yönelik ciddi katkılar sağladılar. Yaptıkları banner çalışmalarını mutlaka sitelerinde de yayınladılar. Bazı eticaret sitelerinin, hele de ürün satışına yönelik kampanya-tanıtım sayfası bağlantısını kurmaya çalışanların, bu konuyu göz ardı ettiklerini söyleyebilirim.



Eticaret pazarını büyütmeye ve kendi kullanıcılarını direk satışa yönlendirmeye güzel bir örnek de Gittigidiyor'da var. Sunumax'la kullanıcı deneyimini ve güvenini arttırmaya yönelik uygulaması, Herkes ürünü dokunarak almak ister sloganı ve gerçekten ilgi çeken, doğru sayfada konumlanan banner'ı ile trafiğini ve cirosunu arttırdığına kuşku yok.

Hiç internetten dokunarak alışveriş yaptınız mı? sorusuyla, ürün sayfasında kullanıcıyı yakalıyor. Sadece yazı kullanılan banner'ların, ürün fotoğraflarının ve fiyatın olduğu standart banner'lara göre daha fazla tıklandığı biliniyor ve Gittigidiyor bu gerçeği en güzel şekilde kendi lehine kullanıyor.






Mobile Monday, Görkemli bir Kapanışla Sezona Veda Etti

Uzun zamandır severek takip ettiğim, değerli arkadaşım Natali Yeşilbahar'ın liderliğinde ve Ercüment Büyükşener'in katkılarıyla güzel bir ekip çalışmasına dönüşen Mobile Monday etkinliği, 17 Mayıs'ta sezonu görkemli bir şekilde kapattı. Görkemli derken, organizasyondan, Garanti Bankası'nın cömert ev sahipliğinden ve hatta, kokteylde ikram edilen Garanti Yeşili içeceğinden:) bahsetmiyorum sadece. (Evet, Garanti'nin kendi yeşilinde bir içeceği varmış, tarafımca test edildi, onaylandı.) Görkemli dememin asıl nedeni, konuşmacıların yaptıkları sunumların, son dönemde izlediğim, mobil ve internete dair, en son bilgileri ve vizyonu içeren sunumlar olmasından kaynaklanıyor!


Garanti Bankası'nın da çalıştığı ve Avrupa'nın en büyük dijital ajanslarından olan LBI'ın danışmanlarından ( Ajans, Lost Boys International, La Bamba Instrumental veya Love Building Interweb gibi isimler de kullanıyor:) Richard Clifford ve Turkcell Ürün ve Servis Yönetimi'nden sorumlu GMY Cenk Bayrakdar mobilin geleceğinden bahsettiler. Etkinlikle ilgili ayrıntılı bilgilendirme yazısını Natali Yeşilbahar'ın sitesinden okuyabilirsiniz.

Ben, daha çok, işin eticarete yönelik kısmına ait bilgiler vereceğim. Eticaret ve mobil ticaretin birleştiği uygulamalar sayesinde heyecan her gün artıyor! Bu uygulamaları görmezden gelenler için ise zaman daralıyor. Tik tak, tik tak, tiiinnkk taaannkkk....


  • Ebay, mobil sitesi ve iphone aplikasyonu sayesinde, yıllık gelirine ciddi bir pay eklemiş. Yaklaşık 600 Milyon USD! kadar. Dikkat edin, gelir diyorum, satış hacmi demiyorum:) Bu sayede, mobil sitesinde, her dakika 2 ürün satılmış. (Yazarın Notu: Türkiye'de Gittigidiyor dışında, mobil siteye yönelik yatırım yapan eticaret sitesi hemen hemen hiç yok gibi. Bu gemiyi kaçırmamak ve kullanıcı tarafında markaya yönelik ilk izlenimi yukarıya çekmek için, bir şeyler yapmaya başlamak gerek. 1 sayfalık bir mobil site bile, hiç yoktan iyidir. Mobil site tecrübesi sonrası, mobil aplikasyonlara geçiş yapılmalıdır. Eticaret siteleri organizasyonunda, sadece ve sadece mobil site ve mobil satışa yönelik çalışacak olan deneyimli veya yetiştirilecek eleman alımına başlanması şiddetle tavsiye edilir. Günü kurtarmaya değil, geleceğe yatırım yapmaya ihtiyacımız var. )
  • Amazon'un iphone üzerinde harika bir aplikasyonu var: ''Amazon Remembers'' ile, ilgilendiğiniz ürünün fotoğrafını çekiyorsunuz- sadece fotoğraf, barkod değil- ve sevdiğiniz ürünler arasına kaydediyorsunuz. Amazon, sizin için, bu ürünün aynısı veya benzer ürünleri seçenek olarak gösteriyor. İhtiyaçlarınızı karşılıyorsa, iphone aracılığı ile satın alabiliyorsunuz. (Yazarın Notu: Akakce, fiyat karşılaştırmaya yönelik, barkod tarafında böyle bir uygulama geliştirdi ve sektöre öncülük yapıyor. )
  • Perakendeye yönelik Tesco Wine Aplikasyonu- İmaj Tanıma: Tesco'da veya herhangi bir markette gördüğünüz şarabın ön yüzündeki etiketinin-barkodunun değil-fotoğrafını çekiyorsunuz ve Tesco'da satılan bir şarap ise, size şarabın tüm şeceresini döküyor. Hangi bölgenin hangi üzümlerinden yetiştiği, hangi yemekle iyi gittiği vs... Tesco'daysanız, bu bilgiye dayanarak marketten direk satın alıyor, market dışında iseniz, mobil telefonunuzdan satın alma işlemini gerçekleştiriyorsunuz. ( Yazarın Notu: Yurtdışına şarap ihraç eden Türk şirketleri veya sitesinden şarap satmaya çalışanlara harika bir örnek.)
  • Tesco Club Card Aplikasyonu: Tesco Club Card'ınızdaki puanlarınızı telefonunuzdan öğrenebilir ve puanlarınızla mobil ticaret aracılığıyla alışveriş yapabilirsiniz. ( Yazarın Notu: Club Card'a en çok yatırımı yapan Boyner'den böyle bir atılım bekliyorum doğrusu.)

Gelelim, Turkcell tarafına. Cenk Bayrakdar, öncelikli olarak, internet ve mobil dünyasında ne yapılırsa yapılsın, müşteri deneyiminin bir ihtiyacı karşılamak üzerine olması gerektiğinden bahsetti. Uygulamada bir ihtiyaç çözülmüyorsa, kampanya reklamı kesildiği zaman elde avuçta yararlı bir şey kalmadığını anlattı. Turkcell'in yeni dönemde odaklandığı 6 alanla ilgili bilgiler verdi: Telco & Content Services, Mobile Finance, Mobile Health, Mobile Advertising, Internet & Community, Mobile Learning


Ayrıca, rakip olarak diğer operatörler dışında, TTnet'i de sürekli takip ettiklerini ve IPTV'nin başlamasıyla, yeni bir döneme girileceğinin altını çizdi.

Sevgili Natali'ye bu güzel etkinlik için tekrar teşekkürler..

Derya Baykal'lı Jacobs Kampanyası Eticaretle Daha Şahane Olabilir!

Dünyanın, 16 ülkesinde 27 bin internet kullanıcısını kapsayan ve TNS tarafından yapılan bir araştırma, en çok İngiliz ev kadınlarının eğlenmek için sanal ortamda vakit geçirdiklerini ortaya çıkarttı. Yüzde 44 ile Çinliler İngiliz kadınları izledi. Aynı araştırma, Almanların, sanal ortamda karşılaştıkları kişilerle gerçek hayatta en fazla buluşan kişiler olduğunu ortaya koydu. İnternet kullanımında Avrupa'nın, 6'ncı büyük ülkesi konumunda bulunan Türkiye ise araştırmaya dahil edilmedi. Türkiye, çok yakında ( max. 2 sene içinde) bu tür araştırmalarda kullanılacak data açısından öncü rolü oynamaya aday ülkelerden biri konumuna hızla yaklaşıyor. Ülkemizde yapılan araştırmalara göre, internette en çok eğlenenlerin gençler olduğu muhakkak. Fütürist anlayışa göre, yeni dönemde, eğlenceyi 45 yaş üstü kadın ve erkekler, üretmeyi ve araştırmayı ise gençler yapacak.


Hayranlıkla takip ettiğim Derya Baykal, internetin gücünü önceden kavrayarak, yaptığı çalışmaları entegre etmeyi başarabilen nadir ekran yüzlerinden. Televizyon programında yaptığı elişlerini, verdiği tarifleri ve bir çok bilgiyi http://www.deryabaykal.com/ üzerinden paylaşıyor. Sitesi, kullanıcıların özgürce yorumlarını paylaşabildiği Web 2.0 paylaşım öğeleri kullanılarak düzenlenmiş. Kullanıcıların büyük çoğunluğunu ev hanımları ve emekli beyler oluşturuyor. ''Hayal gücünü al'' diyen Derya Baykal'ın programda yaptıkları, dünyadaki Etsy modelinin Türkiye versiyonu olan pasaj.com üzerinde satışa çıkarılıyor. O günkü programı kaçıran 50 yaş üzeri bir çok ev hanımının, içeriği internet üzerinden takip ettiğini çok iyi biliyorum. Nereden mi? Tabi ki annemden ve arkadaşlarından:)



Ufuk Tarhan'ın da dediği gibi, ''Farklar nasıl doğduğumuzla, olduğumuzla değil, onları nasıl, ne için kullandığımız ve üzerine neler eklediğimizle, gelişen teknolojilere adaptasyon gücümüzle gelişiyor. En azından sıradan insanlar için… Lütfen inanın dünyayı ‘’Tekno Kadınlar’’ kurtaracak! '' Bu söyleme sonuna kadar katılıyorum ve hatta, Ufuk Hanım ve Derya Baykal ile kadınlar ve internetin etkin kullanımına yönelik bir projede birlikte çalışacağımıza inanıyorum:)

Kriz zamanlarında perakendecilerin, FMCG şirketlerinin yüzlerini kadın müşterilere çevirdikleri yadsınamaz bir gerçek. Çünkü kadınlar, ne olursa olsun, erkeklerden daha çok tüketiyor. ABD Ulusal Perakende Federasyonu önümüzdeki 10 yıl içinde perakende müşterilerinin %70'inin kadınlar olacağını tahmin ediyor ve son yaptığı araştırmasında önemli bir gerçeği gözler önüne seriyor: Alışveriş kararlarının %80'ine yakınını kadınlar veriyor! , Ayrıntılı bilgi için; geçen sene, bu konuyla ilgili olarak, http://www.nataliyesilbahar.com/ sitesinde yazdığım ve aşağıdaki resimde linkini bulacağınız yazımı okuyabilirsiniz.


Bunu gözden kaçırmayan Jacobs Kahve, Derya Baykal ile çok eğlenceli ve interaktif bir dijital kampanyaya imza atıyor. www.jacobssahanesohbetbahane.com sitesine girip, fotoğrafınızı yükleyerek, gerçekten ev ortamında ve Jacobs kahve eşliğinde Derya Baykal ile muhabbet ediyor ve kahveyle iyi gidebilecek türden pasta, börek, çörek tarifinizi siteye yüklüyorsunuz. Bu noktada, kullanıcı verifikasyonu ve bilgilerin onaylanması aşamasında, SMS ile desteklenen kampanya, Vodafone ile ortak bir proje halini alıyor. İlk 100 kişinin evine konuk olan Derya Baykal, hem Jacobs'un reklam kokmayan bir tanıtımını yapıyor, hem de çayla özdeşleşen Türk kadınının gün yapma kavramına, siz farkında olmadan, kahveyi sokuveriyor. Bunu da, ekrandaki enerjisiyle ve samimiyetiyle tanıdığımız, samimi Derya Baykal olarak yapıyor. Film içinde film gibi, evlerine konuk olarak gidilen ev sahipleri, arkadaşlarını da çağırıp bir kadınlar günü düzenliyor ve Derya Baykal'ın, çay içmeyi sevmediği için, çantasında nasıl Jacobs Kahve'yi taşıdığına ilişkin pratik çözümünü öğreniyor.


Daha önce, Tchibo Türkiye'de Eticaret ve Dijital Pazarlama Müdürlüğü görevini yürütürken, kahveyle ilgili Tchibo mağazaları ve internet sitesiyle entegre, özel günlere, özellikle, Anneler Günü'ne yönelik güzel kampanyalar yapmış, kahveyi sitenin tanıtımına ve trafiğin artmasına yönelik bir havuç olarak kullanmıştık. Dünyanın en büyük 4. kahve üreticisinde çalıştığım için, uzunca bir dönem kahveyle yatıp kalkmıştım. Bu yüzden, Jacobs Şahane kampanyasına , bir çok kişiden daha farklı bir gözle baktığımı düşünüyorum. İnce düşünülmüş, zekice önerilerle zenginleşen, hatta kahve kavanozu ile ilgili yaratıcı ürünlerin hediye edildiği kampanya, internet kullanıcısının yumuşak karnına dokunuyor. Dijital bir kampanyada veya promosyonda ev, araba gibi şeyler vermek yerine, tam da hedef kitlenin istediği muhabbetle ve paylaşımla, bilgisayar ekranından kahve içme isteğini uyandırıyor. Kampanyanın bu kadar başarılı bir uygulama olmasında, Derya Baykal'ın yaratıcılığı ve işin içine fikirleriyle katkı sağladığı kesinlikle anlaşılıyor. Jacobs ve ajansının, kullandığı celebrity'e güvenmesi de bunun en etkili kanıtı.

İşte tam bu noktada, her şey harika kurgulanmışken, eticaretin-internetten alışverişin, işin içine katılması gerektiğini şiddetle savunuyorum. Kim demiş internetten kahve satılmaz diye? Bal gibi de satılır! Keşke, kahve satın alınabilecek bir eticaret sitesiyle, örneğin en uygunu olan Migros sanal market ile kolay bir entegrasyon yapsalardı. Zaten hedef kitlesi sitede dolaşrken ve canı da kahve çekmişken. Henüz çok geç değil, bu yazıyı okuduktan sonra, hemen yapabilirler:) Kahve satışlarını umduklarından daha çok arttıracaklarına eminim! Sevgili okurlarım için, ben yukarıdaki Kangurum sitesinin fotoğrafına bir link ekledim bile.

Kredi kartını kullanmak istemeyenler için, mobil ödeme seçeneği de uygulamaya katılabilirdi, ama, Vodafone henüz bu uygulamayı başlatmadı. Bu yazı, belki hem Jacobs hem Vodafone için, bu yönde daha hızlı adım atmalarını sağlayabilir. Mobil ödemeyi sadece oyun sitelerindeki uygulamalarında değil, eticarette kadınlar tarafından daha sık kullanılacağı günler gerçekten bir hayal değil. Ben, yanıma, her zaman hayallerimi de alıyorum. Aynen Walt Disney'in dediği gibi; '' Eğer hayal edebileceğin bir şeyse, yapabilirsin.''